Thursday, April 17, 2014

Altın Ülke

Alex  yuruyuse cikmisti.  Alex yanliz yasayan genc bir kizdi, evi kucuk beyaz ve pembe bir konakti,  genellikle sıcak renk kıyafetler giyerdi her gün evinden ayrılır etrafı gezerdi, büyük kulelere çıkıp sokak bakkallarına sık sık girerdi.

Evinde bir sarmaşık büyütmüstü bütün odayı kaplıyordu, bu sarmaşık kimse alex genç olsada onu tanımıyordu alex yürüyüşe çıkamadığı zamanlarda balkona çıkar hava alırdı birgün uyurken bir sarsıntı hissetti yatağı pencerenin ve balkonun önünde olduğu için korkup konağın dışına çıktı deprem oluyordu.

Ev yavaş yavaş alçalarak yıkılıyordu, alex evde yaptığı herşeyi gözünün önünden geçirdi nerede kalacaktı kimse onu tanımıyordu insanlar alexin haline üzüldüler ama evlerine almak istemediler.  Alex üzgün bir şekilde yürüdü sağlam esyalarını yanına aldı üzüntüden hiç birşeyi umursamıyordu farkına varmadan bir dağın üstüne kadar çıktı tam nerede olduğuna bakacaktı ki dağın sonuna gelmiş düşüyordu.

Alex korkmuştu, daha sonra bir ormana düştüğünü anladı ayağa kalktı tüm bunların olmasıyla. Akşam olmaya başlamıştı yatacak bir yer bulmalıydı yanına aldığı sağlam eşyalardan yumuşak bir yorgan buldu çok büyük değildi ama idare edebilirdi yorganın bir kısmını yırttı katlayıp yastık yaptı geri kalanını da yorgan olarak kullandı. 

Sığınacak bir yer bulamadığı için dua ederek bir kayanın arkasında uyumaya çalıştı kalktığında kendisine birşey olmamıştı açtı yiyecek birşey ardı ama bulamadı düştüğü dağdan geri tırmanmaya çalıştı ama dağ çok yüksek olduğu için başaramadı  çaresizdi ıssız bir yere düşmüstü ormanı gezmeye başladı yorgun değildi bunun için tüm gün gezdi bir ırmağa rastladı.

Karsısına bakınca ağaçların daha az olduğu daha iyi biryer gördü ırmak derindi biraz su içti yere düşmüş ince dalları birbirine bantladı ve sandala benzer bir şeyle zar zor karşıya geçebildi tüm gün buradan gidip sokaga çıkmanın yollarını aradı yine akşam olmuştu aynı yöntemle uyudu alex kalktığında ormanda bulduğu garip incirlerden yedi mantar bulup ağaç dallarında pişirdi karnını doyurdu. 

Eski evinden yanına bir taşınabilir merdiven almıştı ona tırmanıp karşıda ne olduğuna baktı ondan sonra bununla dağdan çıkabileceğini düşünerek dağa dayadı zor da olsa en sonunda çıkabildi fakat o da ne o eski mahalle yerine yepyeni değerli altın ve zümrütten yapılmış bir mahalle!! 

Alex koşa koşa mahalleye koşdu ama kimse yokdu alex tüm evlere girdi ve birsürü malzeme aldı bedava dondurma ve simit yedi çok sevinçliydi tekrar aşağıdaki ormana gitti 1 haftadır yaptıklarını düşünüp yukarı çıktı ama yukarı çıkınca yine aynı sıkıcı ve eski insanların olduğu mahalle karşısına çıktı  bu sefer üzüldü yıkılmış bina yerine tahtadan bir konak kurulmuştu henüz boştu ama birkaç aile konağa bakarak önünden geçtiler alex aşağı indi geri çıktı yeni bomboş ve güzel mahalleden seçtiklerini aldı koşarak yeni yapılmış tahta konağın yanına gitti kirasını diğer dünyadan aldıkları ile ödedi ihtiyacını ordan karşıladı ve mutlu mesut yaşadı